ÇİN’İN HEMİNGWAY’İ…BİR YAN LİANKE NOVELLASI/ Tanju SARI

Son yıllarda Çin edebiyatıyla ilgili birçok yeni kitap basılıyor ve artık bu zengin dünyayı tanımakta güçlük çekmiyoruz. Burada birçok isim sayılabilir ve bunlar arasında Nobel ödüllü yazarlar da var ama bu sefer Yan Lianke’den bahsedeceğiz. Modern Çin edebiyatının önde gelen yazarlarından Lianke Franz Kafka ödülü sahibi ve batının birçok edebiyat ödülüne de aday gösterildi. Yıldızının parlamasının haklı nedenleri var. Yan Lianke Çin dilinde kendine has bir tarz yaratarak edebiyatın bütün olanaklarını kendi ustalığı içinde yoğurabiliyor.  Romanlarındaki karakterler sürekli mücadele ve trajediye yakın bir ortamda bulunuyorlar ama hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmıyorlar ve sık sık absürt olan durumları gülmece öğeleriyle birleşiyor ve keyif veren bir sürükleyiciliğe ulaşıyor. Kuşkusuz bu tür bir hiciv ve mücadele anlatımı Lianke’nin Çin’de eserlerinin bazılarının yasaklanmasına ve çeşitli kovuşturmalar geçirmesine neden olmuş. 

Bu yazıda Lianke’nin Günler Aylar Yıllar isimli kitabına kısaca göz atacağız. Çin coğrafyası içerisinde Balou denen bir bölgede kuraklık köyleri, kasıp kavurmaktadır.  Yağmurun aylarca uğramadığı bir köyde köylüler en sonunda göçmeye başka yerlere gitmeye karar verirler. Umutsuzluk had safhaya varmıştır ve evlerini kilitleyerek bağ bahçelerini geride bırakırlar, bir de yaşlı bir adam ve köpeğini. 

Hemingway’in ihtiyar balıkçısını andıran bu ihtiyar nedense pılısını pırtısını toplayıp gitmek istemez zira mücadeleye karar vermiştir. Ona eşlik eden kör bir köpeği vardır. Garip olan artık köyde tek bir hayat emaresi kalmamışken yaşlı adamın neden böyle bir şeyi seçtiğidir. Ama anlarız ki hala peşinden koşulacak bir umut vardır. Tek başına bir mısır fidesini yeşertmeye çalışır durur. Eğer başarılı olursa bu bir anlamda köyün de geleceğinin kurtuluşu olacaktır. Kör bir köpekle baş başa kalan adam artık bir alacakaranlık içerisinde yönünü bulmaya çabalar ama mısır fidanının büyümesine duyduğu inancı hiç kaybetmez. Onu korumak ve büyütmek için elinden geleni yapar ve kör köpeği sessiz, sadık bir bir şekilde ona eşlik eder. Bu iki canlı ve bir bitki arasındaki ilişki sadece güneşin kızıllaştırıp kuruttuğu dağlarla çevrelenmiş verimsiz coğrafyadaki tek canlılık belirtisidir. 

Yalnızlık içerisinde yaşlı adamın duyuları da gelişir bitkinin büyümesine kulak kabartır ve okuyucuyu kendi gözlemlerine katar, bitkinin serpilmesini onun çıkardığı sesleri hemen tanır. Artık bir görev duygusuyla elindeki bu fidanın farelere karşı korur onun sudan yararlanması için elinden geleni yapar. Kuraklıktan kaçıp kurtulanla için de döndüklerinde ellerinde bir tohum olacaktır, tabi ihtiyar ve köpeği bitkiyi yaşatabilirlerse.Lianke anlatımında son derece lirik öğeler kullanıyor ve gerçekten bir şiirselliğe, çarpıcı imgelere ve tasvirlere yaslanarak öyküsünü kurguluyor.

Bu kısa roman Hemingway’in İhtiyar balıkçısını onun doğayla giriştiği savaşı anlatması bağlamında Lianke’nin eseriyle çoğu yerde örtüşüyor. Bu kısa roman artık çölleşmeye başlayan bir köyde geçer ama ana tema Hemingway’in ihtiyar balıkçı, kılıç balığı ve deniz üçgenindeki mücadelesinde hiçte farklı değil. Sonuçta insanoğlu doğa güçlerine ve olumsuzluklara karşı pes etmeden epik bir savaş vermek zorundadır ve her şey hayatta kalmak içindir. Açlığa karşı verilen bu savaş Yianke için çok yabancı bir şey değil zira. Yazar Çin’in kuraklıktan kırılan ve devrimin zor şartları altında inim inim inleyen bir bölgesinde doğup yetişmiş. 1958 doğumlu yazar Mao’nun Büyük İleri Hamlesini , Kültürel Devrimini ve daha bir çok değişimin yaşandığı fırtınalı yılları birebir tecrübe etmiş. Sonuç olarak roman her ne kadar kurgusal da olsa anlatımda gerçek tecrübelerin izleri çok kuvvetli hissediliyor. Zaten bunun aksi de düşünülemez. Politik eleştiri getiren bir edebiyat eserinin hayali bir mekânda son derece gerçekçi deneyimlerden süzülen betimlemeler kullanması hem okuyucu tarafından merakla beklenir hem de eleştirmenlerin değer verdiği bir biçem oluşturur.

Günler Aylar Yıllar çeviri olarak son derece başarılı. Türkçesinin açıklığı ve okunabilirliği, yansıtılan akıcılık ve şiirsellik ustaca. Bu açıdan son dönmedeki en iyi çevirilerden ve Çin diline ait bir uğraş olması onu daha da değerli kılıyor.

.